Turco | Inglés | |
---|---|---|
Sport | ||
Sport | en iyi zaman | the best time n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
Phrases | ||
Phrases | bir işte en iyi olduğu zaman | on one's day expr. |
Phrases | en iyinin yeterince iyi olmadığı zaman | when your best isn't good enough expr. |
Proverb | ||
Proverb | zaman en iyi ilaçtır | time is a great healer |
Proverb | içinde bulunulan durum/zaman hiçbir zaman en iyi durum/zaman olarak görünmez | the golden age was never the present age |
Colloquial | ||
Colloquial | zaman en iyi ilaçtır | time is the best healer expr. |
Idioms | ||
Idioms | zaman en iyi ilaçtır | time is the great healer expr. |
Speaking | ||
Speaking | avlanmak için en iyi zaman | best time to hunt expr. |
Speaking | zaman en iyi ilaçtır | time is the best medicine expr. |
Speaking | hayatınızın en iyi zaman dilimi neydi? | what was the best time period of your life? expr. |
Speaking | hayatınızın en iyi zaman dilimi hangisiydi? | what was the best time period of your life? expr. |
Computer | ||
Computer | her zaman en iyi sonuçları veren (arama algoritması) | optimal adj. |
Slang | ||
Slang | her zaman en yeni ve iyi ürünlere sahip olmayı istemek | keep up with the joneses v. |